Melek- Sultanım siz... burada...
Safiye- Ssıl sen ne yapıyorsun bu yerde Melek tek başına?
Melek- Ben şey sultanım... aslında ben...
Safiye- Oraya koyduğun kağıt neydi? Ver onu bana görmek istiyorum.
Melek- Bir şey değil sultanım. Birini koyarken gördüm bende aldım okudum onu şüphelendirmemek için geri yerine koyuyordum.
Safiye- Ver dedim Melek.
( Melek hatun eli titreyerek kağıdı Safiye'ye verir. Safiye kağıdı alır ve okumaya başlar.)
- Hürmetli sultanım Nurbanu
Safiye sultan hakkında malumat vermemi istemiştiniz. Hareme dün Kiraze hatun geldi. Siz ve Hürrem sultanımızı çok iyi tanıyan ve sizinle ilgili bir çok şey bilen biri. Safiye sultan onu yanına almak ve size karşı kullanmak niyetinde dikkatli olmalısınız. Bu havadis dışında olaylar aynı haremde bir karışıklık yok.
Kulunuz Melek.
Melek- Sultanım ben... ne olur affedim benim bir hatam yok.
Safiye- Tamam. Odaya gel koridorlarda konuşmaya gerek yok.
( Safiye Melek ile beraber odaya gider ve bu işin aslını öğrenmeye çalışır. Melek karşısında gayet sakin duran Safiye'nin aslında yüreğinde alevlar yanmaktadır.)
Safiye- Evet Melek seni dinliyorum.
Melek- Sultanım benim günahım yok Nurbanu sultan zorladı beni.
Safiye- Ne için yaptın bunu? Neyle mecbur etti seni?
Melek-...
Safiye- Konuş Melek? Sana soruyrum sen susarsan bana kim cevap verecek?
Melek- Kıbrıs seferi öncesi payitahta gittiğimiz dönemde oldu herşey. Bana ona hizmet edersem her şeyimin olabileceğini söyledi. Bir ev ve bir çiftlik tapusu verdi. Altın ve güç teklif etti. Ve...
Safiye- Ve?
Melek- Şehzademiz tahta çıkınca onunla halvet olacağını ve benimde bir sultan olabileceğimi...
Safiye- Yeter. yani sen para ve güç için mi sattın beni? En yakın arkadaşını bu aptalça vaatler için mi yok saydın? Ha Melek? Bize bunlar için mi ihanet ettin?
Melek- Sultanım, yalvarırım size affedin beni. Size söz veriyorum bir daha böyle bir şey tekrarlanmayacak. Cahilliğime verin ne olur bağışlayın.
Safiye- Söz verebilir misin gerçekten bu ihanetin tekrarlanmayacağına?
Melek- Söz sultanım. Hem vallah hem billah.
Safiye- Düşüneceğim. Şimdi git yat geç oldu biraz daha yalvamaya, ağlamaya devam edersen çocuklar uyanacak.
Melek- Haklısınız, saoğlun sultanım. Hayırlı geceler.
Safiye- Sanada.
( Melek hatun yatağına gider Safiye ise odada döner durur. Kalbi ona " o senin tek dost affet" der. Buna karşın aklı " senin gerçekten dostun olsaydı sana ihanet etmedi. Sana acılar yaşatan bir kadınla birlik olmazdı. Onu nasıl affedersin?" der. Safiye bu düşünceler içinde Kiraze hatunun odasına gider.)
Kiraze- Sultanım, hayırdır gece vakti?
Safiye- Uyuamadım yanına geldim. Ne var bunda gelemez miyim?
Kiraze- Öyle şey olur mu sultanım elbette gelirsiniz de haliniz pek iyi değil ondan sordum.
Safiye- Sana bir şeyler soracağım Kiraze hatun?
Kiraze- Buyurun sultanım.
Safiye- Farzedelim ki senin çok güvendiğin biri var. Ona çok güveniyorsun kendinden bile daha çok inanıyorsun. En gizli sırlarından yediğin yemeğe kadar onunla paylaşıyorsun. Hastalanıyor endişeleniyorsun. O senden aşağı bir konumda olduğu halde aynı konumdaymışsın gibi davranıyorsun lakin gün geliyor o seni arkandan bıçaklıyor. Sen onun ihanetini öğrendiğinde ise senden af diliyor yalvarıyor. Bir daha olmayacağı konusunda yeminler ediyor.Sen olsan böle bir durumda ne yaparsın? Her şeyi unutur onu affeder misin? Yoksa...
Kiraze- Bu kişi kim bilmem lakin ben affetmem sultanım. Mekenı cennet olsun Hürrem sultanın bir lafı vardır bu konuda ve çok da doğrudur. " Bir kez hata yapan hep yapar."
Bölüm Sonu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder