Anastasya- Hala inanamıyorum biliyor musun? sen seçildin İren, sen. Herkesin rüyalarını süsleyen imparatoriçelik artık senin.
İrene- Korkuyorum Nasya, orada sen yoksun, Viktor amca yok, tanıdığım hiç kimse yok. Ne yapacağım ben siz olmadan oralarda?
Anastasya- Gülüyoruz, eğleniyoruz ama bu günün seninle geçirdiğim son gün olduğunu düşündükçe içim sıkılıyor İren. Seni çok özleyeceğim.
İrene- bende Nasya, bende.
Anastasya- Ha, bu arada hani dedin ya orada tanıdığım kimse yok diye sen merak etme Leon sana herkesi tanıtır.
İrene- Nasya... ( gülerler.)
( İki arkadaş birlikte geçirdikleri bu günü hiç bitmeyecekmiş gibi yaşarlar. Gezerler, konuşurlar... lakin sabah olur ve gün doğumuyla her şey son bulur. Artık İrene için Atina'daki hayat bitiyor ve yeni bir hayat başlıyordur.)
Anastasya- Beni hiç unutma olur mu İren?
İrene- Aptal, seni nasıl unuturum ben. İnsan ailesini unutur mu hiç?
( Birbirlerine doyasıya sarılırlar ve İren başkete doğru yola çıkar. İrene Konstantinapol'e varana kadar hep düşünceler diyarında kalır. Geçmişini, Atina'daki yaşamını bir bir aklında canlandırır.)
- Anne, anne, baba, beni bırakmayın ne olur ölmeyin hayır. Gitmeyin beni bırakmayın beni de götürün ne olur.
-Kölesin sen köle, zavallı İrene.
-Pis köle çekil yolumuzdan üstümüzü kirleteceksin.
Köle tüccarı -Gel, gel en güzel kızlar burada hepsi taş, taş. Hey, geri zekalı mısın sen? Böyle mal mal bakarsan kim beğenir de alır seni. Az biraz süzül. Aç biraz üstünü ki ne aldığını görsün millet.
İrene- Ölürüm de açmam. Günah.
Köle tüccarı- Günahı sevabı senden mi öğreneceğim küçük cadı. Ben ne diyorsan onu yap alırım ayağımın altına.
Victor- Bu nasıl muamele etmektir be adam? Yakışıyor mu hiç yaşından başından utan.
Köle tüccarı- Sanane be mal benim.
Victor- Al şu parayı ver kızı.
Köle tüccarı- Öyle desene be beyim alıcı olduğunu bilemedim senin kusura bakma.
Victor- Tamam, tamam. Gel kızım yanıma sen.
İrene... (kıpırdamaz.)
Köle tüccarı- Yürüsene be, efendin çağırıyor. ( İrene'yi victor'a kaktırır)
Victor- Korkma kızım sana zarar vermem. Benim de bir kızım var senin yaşalrında. Adın ne senin? Kaç yaşındasın?
İrene- Adım İrene 12 yaşındayım efendim.
Victor- Efendim yok. Bundan böyle sen köle değil, benim ikinci kızımsın. Hadi gel evimize gidelim. Kızımla tanış. Eminim Nasya da sen de birbirinizi çok seveceksiniz.
( Tüm bu yaşadıklarını bir bir hatırlar İren. Gemi Konstantinapol'e yaklaşmaktadır. İrene bir Atina'dan geldiği tarafa, yani geçmişine bir de Konstantinapol'e, yani geleceğine bakar ve bir yemin eder.)
Ben İren, bana kulak verin kulak ver ey dünya, boy eğdireceğim isli güllere dağ rüzgarlarına, fırtına ve kasırgalara diz çöktüreceğim. Boyun eğdireceğim saraya ve orduya.
Ben İren, tanrılar huzurunda yemin ederim ki bir daha asla hiç kimse bana pis köle, zavallı İrene diyemeyecek. İtip kakamayacak ve bir gün gelecek tüm soylular köle diye hor gördükleri bu kızın önünde diz çöküp yalvaracaklar.
Bölüm sonu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder