( Nurbanu sultan aldığı hediyeyi hiç unutamaz. Sürekli o anı düşünür durur.)
Canfeda- Sultanım iyi misiniz?
Nurbanu- Nasıl iyi olabilirim Canfeda. Düşmanlarım burnumun dibine kadar giriyor ama kimsenin ruhu duymuyor.
Canfeda- Sizce zavallı kalfaya kim yapmış olabilir bunu? Safiye hatun mu?
Nurbanu- Bu da sorumu şimdi? Elbette ki onun işi bu başka kimin ne derdi olur Didar kalfa ile. Belli ki kalfa görevini yapmaya çalıştı ve ben ne diyorsam onu yaptı. Safiye de onu öldürdü. Bana da kellesini yollayarak sıra sana da gelecek demeye çalıştı. Bunun başka izahı olamaz.
Canfeda- Şu hatunun yaptığına bak. Boşuna dememişler "besle kargayı oysun gözünü". Safiye sizin iyiliğinizin, ona bahşettiğiniz muhteşem hayatın karşılığını böyle ödüyor demekki.
Nurbanu- İktidar, güç böyle bir şey işte Canfeda en saf olanı bile bir yılana dönüştürebiliyor.
Canfeda- Haklısınız sultanım.
Nurbanu- Haklı olmak yetmez. Tedbir almak, yılanın başını küçükken ezmek gerek. Bir büyürse biz onu değil, o bizi ezer geçer.
Canfeda- Sizin aklınızda bir şey var?
Nurbanu- Var elbet. Bekle ve gör. ( ikisi de gülerler.)
Saruhan sancağı
(Bir kaç hafta sonra ulaklar Saruhan'a, Şehzade Murat'ın sancağına bir mektup getirirler.)
Safiye- Ne olmuş Murat? Yoksa hünkarımıza bir şey mi olmuş?
Murat- Allah korusun Safiye hünkarımız gayet iyi. Validem ve sultan babam bizi Topkapı'ya çağırıyorlar.
Safiye- Neden?
Murat- Önemli bir nedeni yok. Biraz beraber olalım istemişler. Anlaşılan validemiz bizi özlemiş.
Safiye- Ne güzel, ne zamandır da görüşmemiştik. Bizde hasret kaldık validemize, hünkarımıza. Ben hemen gidip eşyalarımı hazırlayayım. (Safiye odasıan gider.)
Safiye- Eşyalarımızı hemen hazırla Melek yakında yola çıkacağız.
Melek- Nereye sultanım?
Safiye- Nurbanu sultan, bizi özlemiş şehzademle beraber en kısa sürede gelemizi buyurmuş sultan hazretleri.
Melek- Sizce bu ani isteğin arkasında sizin gönderdiğiniz hediye olabilir mi?
Safiye- Bilmiyorum Melek, ama içimden bir his iyi şeyler olamayacak diyor. Her zamankinden daha tedbirli olmalıyız. Nurbanu sultanın ne yapacağı hiç belli olmaz.
Melek- Haklısınız sultanım. Gözümüzü dört açmalıyız. Allah korusun başımıza her şey gelebilir. Nurbanu Sultan'ın namını çok duydum. Lakin hiç biri iyi şeyler değildi.
Safiye- İşte tam da bu yüzden çok dikkatli olmalıyız.
(Nurbanu kendi kendine)- Gel bakalım Safiye, gel. Cehennemine gel. Bana gel.
Bölüm sonu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder