20 Temmuz 2014 Pazar

KÖSEM SULTAN ( 2.bölüm değişim.)


( Günler, haftalar geçiyordur ama Kösem için hiç bir şey değişmiyordur. Sadece ölmek istiyor ve söylenenlerin tam tersini yapıyordur. )



 Nergis ağa:- Yeter bu kadar hatun. Sabrımı zorlama. Yemeden içmeden kesildin. Böyle devam edersen yakında geberip gideceksin.
Kösem:- Benimde isteğim bu. Ölmek, ölmek ve bu cehennemden kurtulmak.
Nergis ağa:- İyi, iyi sen böyle devam et. Safiye sultanın haberi olursa bu halinden görürsün o zaman asıl cehennemi. (hareme dönerek)- Dildar kalfa.
Dildar kalfa:- Buyur Nergis ağam.
Nergis ağa:- Şu hatunla sen ilgilen. İyice yemeden içmeden kesildi. Leş gibi de kokuyor iyice yıka pakla. Aklını başına devşirsin. Yoksa ya avrat pazarına mal ya da balıklara yem olacak.
Dildar kalfa:- Tamam ağam... yürü hatun.
Kösem:- Bırak beni, bırak gitmem.
Dildar kalfa:- Ben buradaki kalfalara benzemem. Benim tepemin tasını attırma, parçalarım seni. Yürü dediysem yürü.

 ( Kalfa Kösem'i hamama götürür. Güzelce yıkar. Daha sonra cariyeler taşlığına gelirler.)

 Dildar kalfa:- Giy şu kıyafetleri, yat uyu. Güzelce dinlen. Yarında ahlaklı, laf dinleyen, hanım hanımcık bir cariye ol tamam mı?

Kösem:-....
Dildar kalfa:- Ne istersin hatun sen. Seni buradan kimse çıkaramaz hala anlamadın mı bunu? Hem çıksan, evine ulaşmayı başarsan bile bakalım hala evin eski yerinde mi, ailen hayatta mı? Hiçbir şey bilmiyorsun. Bu inadı bırak ve burada yaşamayı öğren.
Kösem:- Ne olur öğrenmezsem Safiye sultan beni öldürür mü? Umurumda bile değil. Öldürsün, kurtulurum.
Dildar kalfa:- Bak sende hemen Safiye sultan dedin. Herkes korkar bu haremde ondan. Hünkarın asıl validesi Handan sultan olmasına rağmen, herkes büyük validenin sözünü dinler. Bir bakışıyla yer yerinden oynar, bir sözüyle kelleler gider. Lakin en nihayetinde oda senin, benim gibi köle olarak geldi bu saraya. Rahmetli Nurbanu valide sultan etmediğini bırakmadı. Ne çileler çekti de bu hale geldi. Şu duvarların dili olsa da anlatsa. Sadece o değil Nurbanu Hürrem sultan, hepsi köle olarak geldi bu saraya ve dünyayı titreten sultanlar olarak gittiler. Akıllı ol, eğitimini al, kim bilir belki seni de bir gün seçerler ve Ahmet hanın lütfuna mazhar olursun.

 ( Ahmet han deyince kösemin içinden ılık ılık bir şeyler aktı. Büyük valide Safiye sultanın odasında gördüğü Ahmet han. O kısacık hatıra aklına hücum etti bir an.)

 Dildar kalfa:- Hatun, aklın nerelere uçtu.
Kösem:- Ama sultanın zaten bir kadını var beni ne yapsın.
Dildar kalfa:- Mahfiruzu diyorsun. O da senin gibi bir cariye. Safiye sultanın aklına girmeyi başardı,  hünkara sunuldu. Yarın gece hünkara eğlence düzenlenecek. Nergis ağa seni de seçmiş. Şimdi yat uyu ve yarın sabah laf dinleyen bir cariye ol.Tamam mı?
Kösem :- Tamam.

 




(Büyük valide Safiye sultan has bahçede oturuyordur.)

 



Nergis ağa:- Büyük validem.
Safiye sultan:- Gel nergis. Bir şey mi söyleyeceksin?
Nergis ağa:- Emriniz üzere hünkarımıza büyük bir eğlence tertip edildi. Kızları da ellerimle seçtim. Maşallah hepsi de pek bir hünerli.
Safiye sultan:- Bu hünerli kızların arasında Hatice'de var mı Nergis?
Nergis ağa:- Evet valide sultanım.
Safiye sultan:- O kız bu geceki eğlencede yer almayacak Nergis. O kız benim haberim olmadan taşlıktan dışarı adımını dahi atmayacak. Anladın mı beni?
Nergis ağa:- Anladım valide sultanım.
Safiye sultan:- Çekilebilirsin.

 ( Nergis ağa hareme gider kızların hepsi güzelce hazırlanmıştır. Tabi Kösem de.)


 
Nergis ağa:- Kızlar haydi hazırsanız gidelim.
Kösem:- Hazırım Nergis ağam.
Nergis ağa:- Sen nereye?
Kösem:- Bende eğlencede raks edecek. Sen dedin ya hazırlan diye. Bende hazırım.
Nergis ağa:- Sen gitmiyorsun hatun. Sen burada kalıyorsun.( diğer kızlara dönerek)- Haydi kızlar gidelim artık. Hünkar bekletilmez.
( Kösem sinirlenir. ):- Sen dedin bana hazırlan. Şimdi diyorsun sen kal. Gitmek yok. Hayır, ben gidecek ve hünkara raks edecek.
Dildar kalfa:- Ne oluyor burada? Bu ne gürültü? Hayırdır ağam?  
Nergis ağa:- Ne olacak delirdi yine bu. Tutturdu bende raks edeceğim diye.
Dildar kalfa:- Sen seçmedin mi bu hatunu? Neden sözünden döndün ki?
Nergis ağa:- Ya Dildar kalfam, ben neden sözümden döneyim. Büyük validenin emri böyle. Belli ki bu hatundan haz etmiyor. Bende mecbur kaldım. Safiye valide sultan bu kim emrine karşı gelebilir? Maazallah kellem gider.






( Büyük validenin emri böyle, büyük valide, Safiye valide sultan, büyük valide. Bu kelimeler yankılandı durdu Kösem'in kafasının içinde. Kösem o gece Safiye sultanın hayallerine ulaşmasını nasıl engellediğini unutamadı. Gelecekte de asla unutmayacak, o anı hep hatırlayacaktı.)                          
                                     
                                       ( Bölüm sonu )



 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder