Kösem, rüyasında topkapının koridorlarında yürürken buldu kendi. Üzerinde simsiyah altın işlemeleri olan bir kaftan, başında koskocaman bir taç, elinde zümrüt yüzük koridorları birer birer geçiyordu. Sonra has odaya ulaştı. İçeri girdi. Etrafına bakındı ve kimsecikleri göremedi. Oda boştu. Ardından terası farkeder ve terasa çıkar. Aşağıya bakar. Aşağıda onu selamlayan binlerce insan görür.
Gülümser ve biraz sonra hos odanın içine geri döner. Şimdi odada bir taht vardır. Tahtta ise en büyük oğlu Murat kılıcını kuşanmış oturmaktadır. Kösem tam "aslanım benim" diyerek evladına yöneldiği anda Murat kaybolur. Kösem korkuyla etrafına bakınmaya başlar. Odanın her yerine bakar "Murat, Murat nerdesin..." diye haykırır lakin ortada ne Murat vardır ne de Kösem'in çığlıklarını duyan.
Sonra odanın bir köşesinde yerde Murat'ın cansız yatan bedenini görür. Hemen yanında İbrahim, Kasım ve Süleyman yatmaktadır. Kösem, "Murat, İbrahim, hayır, hayır olamaz. kasım, Süleymanım, evlatlarım benim, hayırrrrrrrrr" diye haykırır.
Kösem acı dolu çığlıklar artarken arkadan bir kahkaha sesi duyulur. Bu ses Mahfiruz sultan ve oğlu hünkar Osman'ın sesidir. Osman Kösem'in tüm evlatlarına kıymış şimdi de elinde bir kılıçla Kösem'e doğru yürümektedir. Kösem'e iyice yaklaşır, yaklaşır... kılıcını havaya kaldırıp tam Kösem'in boynunu alacakken Kösem "hayırrr" diyerek uyanır.
Fatma- Sultanım, sultanım iyi misiniz?
Kösem evlatlarım, diyerek onların uyudukları yere doğru koşar. Hepsinin yataklarında mışıl mışıl uyuduklarını görünce herşeyin rüya olduğunu anlar ve rahat bir nefes alır. Hepsinin yanına gider. Tek tek yanaklarından öper. Üstü açık olanların üstlerini örter ve geri yatağına döner. ardından
" Mahfiruz oğlu Osman, bundan gayrı bu dünya ikimize fazla. Ya sen gideceksin ya da ben."
***
Topkapı Sarayı Has Oda
Kapı ağası- Valideniz mahfiruz sultan hazretleri geldiler.
Osman- Gelsinler.
Mahfiruz- Aslanım...
Osman validem diyerek validesinin ellerini öper. Ardından "hayırdır validem siz pek has odaya gelmezsiniz?"
Mahfiruz- Sefer hazırlıkları içerisinde olduğunu işttim aslanım doğru mudur?
Osman- Doğrudur validem. Henüz hazırlıklar tamamlanmadı. Hazırlıklar biter bitmez Hotin üzerine sefere çıkacağız Allah'ın izniyle.
Mahfiruz- Sefer mühim elbet. Galibiyet için de iyi bir serasker tayin etmek gerek ordunun başına. Aklında bir isim var mıdır hünkarımın?
Osman- Kendimi uygun gördüm valide. Seferi bizzat ben komuta edeceğim.
Mahfiruz- Buraya kim bakacak?
Osman- Onca vezir, paşa ne güne duruyor?
Mahfiruz- Bak aslanım, sana karşı gayet açık olacağım. Beni, yani seni doğurup bu günlere getiren valideni birazcık olsun seviyor ve sözlerini önemsiyorsan diyeceklerimi kulak arkası etmez istekelerimi yerine getirirsin.
Osman- O nasıl sözdür valide ben ne zaman sizin sözünüzü ikilettim?
Mahfiruz- Rabbim senden razı olsun şimdiye dek hiç bir zaman sözümden çıkmadın. Sefere çık, çıkma demem lakin seferden önce tahtını sağlamlaştır. Önce ilerde kardeşlerinin sana rakip olmalarını engelle aslanım. Onlar yaşadığı müddetçe biz huzur bulamayız.
Osman- Validem size saygım sonsuz lakin bunu istemeyin benden. Ben kardeşlerime zinhar kıymam. Ben babamın oğluyum, o kıymadı kimse de iktidarına ortak olmaya kalkmadı.
Mahfiruz- Yapma Allah aşkına Osman, babanın tahtına ortak olabilcek biri mi vardı sanki. Bir amcan Mustafa hayatta idi o da deliydi. Tahtı, taçı düşünecek vaziyette değildi. Oysa şimdi durum çok farklı senin karşında deli Mustafa yok 4 tane sapasağlam şehzade var. Biri çıkmasa karşına diğerleri çıkar. Şimdi küçükler diye sesleri çıkmaz hele bir büyüsünler bak gör o vakit başına ne işler açacaklar. Hoş, onlara ne hacet anaları Kösem açar yakında açacağı belaları.
Osman- Validem sizi anlayamıyorum. İnanın bana bu kininize anlam veremiyorum. Kösem validemin bana bir kötülüğü dokunmadı hatta öyle zamanlar geldi ki kendi öz evlatlarından ayırmadı beni. Yalansa yalan deyin.
Mahfiruz- Doğru, seni severdi lakin kendi evlatlarından daha fazla değil. İnat etme Osman'ım gel validenin sözlerine kulak ver. Çok geç olmadan, gün gelip de onlar senin canını almadan sen onlarınkini al.
Osman- Bu görüşme bitmiştir valide. Çekilebilirsiniz.
Osman'ın bu vurdumduymaz tavırları karşında hayal kırıklığına uğrayan Mahfiruz sultan içinden "ah Osman ah, dilerim beni dinlemediğin için pişman olmazsın. Dilerim Kösem'in içindeki yılan boynuna dolanmadan gözlerini açarsın."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder