( Kösem kendinden emin bir şekilde odasında "Ahmet beni çağıracak, halvet olmayacak" diye dolanırken akşam olur ve sultan için eğlence yapılır. Musikiden raksa kadar herşey düşünülülmüş, eğlencede yer alan tüm cariyeler hünkarın zevkine uygun olarak özenle seçilmiştir. Gece ilerlediğinde eğlence sona ermiş Kösem de aynı sözleri tekrarlayarak uyuya kalmış ve sonunda sabah olmuştur.)
Dildar Kalfa- Sultanımız nerede Fatma?
Fatma- Daha uyanmadılar. Çok geç yattılar dün gece.
- O halde ben daha sonra uğararım. Sultanımız dinlensin.
( Kalfa tam odadan çıkacağı sırada Kösem gelir.)
Kösem- Dildar!
- Hayırlı sabahlar sultanım.
- Sanada, hayırdır neden geldin neden gidiyorsun?
- Uyuyorsunuz diye rahatsız etmek istemedim.
- Neyse, bırak bu bizli sizli konuşamaları da gece ne oldu anlat.
- Gece güzel geçti hünkarımız pek eğlendi. İşte sonra eğlence bitti cariyeler taşlığa döndü hünkarımızda odasına. Uyuduk, uyandık işler var bir sürü temizlik falan yapılacak. Maşallhah bakıyorum da bugün biraz daha büyümüş karnınız. Rabbim size ve şehzademize sağlık versin.
- Evet dünden bu güne karnım çok büyümüş Dildar haklısın.
- Aslında sulatnım ben...
- Seçti değil mi? Halvet için eğlencede bir hatunu beğendi. O yüzden böyle konuyu farklı yerlere çekmeye çalışıyorsun.
- Nasıl söyleyeceğimi bilemedim işte. Lakin ben sana dedim bu kadar kendine güvenme birini seçebilir, erkek bu sonuçta dedim.
- Evet, dedin. Yine sen haklı çıktın Dildar kalfa.
- Peki şimdi ne yapacaksın? Ne geçiyor aklından?
-Hiç. Hünkar istedikten sonra karşı gelmek benim ne haddime. çekilebilirsin kalfa. dün gece çok geç uyudum hala uykum var uyumak istiyorum. Sende çık Fatma.
Fatma Hatun- Emredersiniz sultanım.
( Kösem bir kez daha yanılmış, bir kez daha büyük valide Safiye sultanın karşısında yenilmişti. İçi acıyor, ağlamak istemiyor ama gözlerden istemsizce akan yaşları da durduramıyordu. Nasıl olurdu böyle birşey Ahmet'i ona nasıl böyle bir acıyı reva görürdü. Ona "sen benim biricik sultanım, mahpeykerimsin" derken yalan mı söylüyordu yani? Sevgisi bu kadar mıydı? Kösem düşüncelerin arasında kayboluyor, her an kafasına başka başka düşünceler hücum ediyordu. "Büyük validenin emri böyle, büyük valide Safiye sultan, Dildar Kalfa- Ben ne dedim sana kendine bu kadar güvenme, erkektir yapar, hünkarın yatağına girmekle, nikah kıymakla olmaz şehzade doğurman lazım. Hünkara eğlence düzenlenecek, halvet için bir hatun seçildi, kendine güvenme, Safiye sultan, güvenme, eğlence düzenleecek, erkektir yapar." Tüm bu sözler Kösem!in kafasında yankılanıyordu.)
Kösem- Yapamaz. Hayır, izin vermem, hayır. Benden başka hiç kimse hünkarımın yanına yaklaşamaz. Asla.
Bölüm Sonu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder