Lena- İmparatoriçem, imparatoriçem ne olur kendinize gelin beni korkutuyorsunuz.
Leon- İren, Ne yaptınız eşime?
Lena- Biz bir şey bilmiyoruz efendim. Nefes alamıyorum çok sıcak dedi sonra bu hale geldi.
Lena- Doktor nerde kaldı? Ölsek umrunuzda değil. İren ayağa bir kalsın hepinizi süreceğim bu saraydan.
Doktor- Prens hazretleri.
Leon- Nerde kaldın sen? Böyle mi bakıyorsunuz siz hanedana.
Doktor- Bağışlayın efendim. Hemen ilgileniyorum impartoriçemizle.
Leon- E bir zahmet.
( Doktor İren'i iyice bir muayene eder. ve sonucu Leon'a bildirir.)
Leon- Zehir mi?
Lena- Yüce İsa bu nasıl olur?
Leon- Yüce İsa'ya değil size sormak lazım nasıl olduğunu. Nöbetçiler, derhal atn bunların hepsini zindana. Sorguları bitince de hak ettikleri cezayı verin.
Lena-...
Eleni- Yalvarırım efendim acıyın bize bizim bir günahımız yok. Biz bir şey yapmadık inanın bize ne olur inanın.
Stavraikos- İmparatoriçem.
Evdokya- Nedir bu gürültüler Stavraikos?
Stavraikos- Sevgili gelininiz İren zehirlenmiş efendim. Herkes o zehrin o odaya nasıl girdiğini araştırıyor. İren'in tüm yardımcıları zindana atılıyor. Leon acılar içinde eşinin gözlerini açmasını bekliyor.
Evdokya- Hıh, bu daha iyi günleri Leon'a daha ne acılar yaşatacağım. İren'e gelince o zehirden kurtulması imkansız. Deriye bir işledimi çıkarmak oldukça zor. Sonuç hep ölüm olmuştur. Yine öyle olacak.
Stavraikos- Sizden korkulur, tanrı sizin karşınızda duranların yardımcısı olsun. ( gülerler.)
( Aradan günler geçer. Leon bir an bile eşinin yanından ayrılmaz. Her gün bugün kesin gözlerini açacak ve yine bana aşkla bakacak diye bekler ama sonuç hep hüsrandır. Her türlü tedavi uygulanır lakin İreni'n tedavileri cevab vermez. Her geçen gün ölüme biraz daha yaklaşır.)
Lisa- Abi.
Leon- Gel lisa.
Lisa- Hergün buradasın. Hergün burada aynı acıyı yaşıyorsun. Kendine de acı biraz ne hallere düştün.
Leon- Onu bırakıp nereye gideceğim Lisa? Biliyor musun Lisa, onunla evliliğim kararlaştırıldığında ne kadar sinir olmuş hatta bir an reddetmeyi bile düşünmüştüm. Ben koskaca Bizans prensi, geleceğin imparatoru Leon için düşük seviyeden biri seçilmişti. Sevgili babam bana bunu layık gördü diye düşünmüştüm. Sonra onu gördüm. Altın renginde bir kıyafet içinde kilisede bana doğru yürüyor. Sanki o kıyafetler içinde saf bir altın gibi parlıyor. Öyle güzel, öyle temiz ki, öyle içten ve derin bakıyordu ki öyle birine hayır demek onun büyüsüne kapılmamak elimde değildi. O güne kadar "aşk" diye bir kavram yok bir saniyelik hevesler var diye düşünürdüm. O gün ise o kıza ilk görüşte aşık oldum. Onu nefesim, ruhum saydım. Şimdi ise ruhum ölüyor. nefesim,... nefesim kesiliyor. Sense bana neden buradasın hala diye mi soruyorsun? Ha sevgili kardeşim?
( Yine günler geçmeye devam eder. Leon her türlü yola başvurur. tam ümidler yok olmuşken bir mucize olur ve İren gözlerini açar. )
İren- Leon.
Leon - İren, sevgilim. Uyandın sen, bu, bu rüya falan değil değil mi? Sen gerçeksin değil mi?
İrene- Benim aşkım, uyandım. Sana döndüm. Beni sen, sana duyduğum aşk hayatta tuttu.
Leon- Seni çok seviyorum İrene.
İrene- Bende sevgilim. ( birbirlerine sımsıkı sarılarlar.)
Bölüm sonu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder