Yazı yazmayı seven bir tarihçi adayı... Asya'ya ilgisi olan bir genç kız... Ve en önemlisi bir insan...
21 Ağustos 2014 Perşembe
İKTİDAR ATEŞİ ( 1. bölüm Başlangıç)
(Her dönemin bir Hürrem sultanı, ve her şeyin bir ilki vardır. Bizans imparatorluğunun da Hürrem'i imparatoriçe İrene idi. Güzelliği dillere destan olmuş, zekası ile herkese önünde diz çöktürmüş bir kadın. Peki aslında kimdi unutulan, tarihin tozlu sayfalarında yok olan bu kadın gerçekte kimdi? Nasıl biriydi? Gerçekten kitapların yazığı gibi hain, katil biri miydi? Yoksa... Gelin buna beraber karar verelim. Ve bu kararı vermek için İrene'nin hikayesinin en başına dönelim.
İsauria Hanedanlığı yıl 768 Atina.
Anastasya- İren, İren
İrene- Koşmasana Nasya, Düşeceksin.
Anastasya- Duydun mu söylenenleri?
İrene- Hangi söylenenler Nasya? nefes al da doğru dürüst anlat ne duyduysan.
Anastasya- Bizans imparatorunun oğlu Leon için eş arıyorlarmış. Bulunan kızlar arasından kimin eş olacağına oğlu için bizzat imparator Konstantin karar verecekmiş.
İrene- Ee bize ne bundan.
Anastasya- Of İren, bir düşünsene seçildiğini koskoca bir imparatorluğun imparatoriçesi olacaksın. Çok güzelsin, sende katıl ne kaybedersin ki belki seçilirsin.
İrene- Bunu gerçekten mi söylüyorsun yoksa benimle alay mı ediyorsun anlamadım ben.
Anastasya- Ne alayı gerçek söylüyorum. Baksana şu halimize milletin işlerinde köle gibi çalışıyoruz elimize ne geçiyor. Hep böyle mi kalmak istiyorsun?
İrene- Sorun benim ne istediğimde değil Nasya, anlamıyorsun. Asıl sorun onların ne istediğinde, ne beklediğinde. Onlar bir tüccara eş aramıyor. Geleceğin imparatoruna, tüm doğunun ve batının hakimi olacak birine eş arıyor. Ve eminim ki katılan kızların hepsi de soylu ailelere mensuptur. Sence onların arasında bu halimle seçilme şansım var mı?
Anastasya- Zor olduğunu biliyorum da bir denesek ne kaybederiz?
İrene- Çok şey kaybederiz. Az önce kendi ağzınla dedin köle gibi çalışıp zor kazanıyoruz diye. Evlilikti, seçmelerdi derken vakit harcayıp elimizdeki bir lokmadan da olmayalım.
Anastasya- Ama İren...
İrene- Aması falan yok Nasya, kapatalım bu konuyu benim ne beni destekleyecek bir ailem ne de param var. Olmayacak hayallere kapılıp hayal kırıklığına uğramak istemiyorum. Sen de biliyorsun ben yeterince şey kaybettim. Önce ailemi, sonra akrabalarımı, şimdi de elimdeki azıcık parayı kaybedemem. Hadi işimize gidelim. Asiller beklemez.
Anastasya- Ne yani biz senin ailen değil miyiz?
İrene- Onu mu demek istedim şimdi ben Nasya?
Anastasya- Haklısın, affet beni geçmişi hatırlattım, üzdüm seni.
(İrene gülümse)- Afettim, hadi artık gidelim.
Anastasya- Tamam.
(İrene ve arkadaşı Nasya akşam olunca işten eve dönerler. Nasya eve geldiğinde babasının biraz düşünceli olduğunu fark eder.)
Anastasya- Baba neyin var?
Victor- Yok bir şey kızım.
Anastasya- Nasıl yok? Her halinden belli baba sende bir şey var.
İrene- Evet Victor amca, Nasya haklı bir şeyiniz var sizin.
Victor- İkiniz için bir karar aldım. Ve içimden bir his doğru bir karar olduğunu söylüyor.
Anastasya- Ne kararı bu baba?
Victor- İkiniz de imparatorun oğlu Leon için yapılan eş seçimlerine katılacaksınız. Sizi başkent Konstantinapolis'e gönderiyorum.
Anastasya- Ne?
İrene- Hayır amca ben katılmak istemiyorum. İstiyorsa Nasya gitsin.
Anastasya- Sen istemiyorsun da ben istiyor muyum? Ben de gitmem.
Victor- Ben size kararım hakkında ne düşündüğünüzü sormadım, kararımı bildirdim. Bu da demektir ki ikiniz de gidiyorsunuz.
Anastasya- Ama baba....
İrene- Amca ben...
Victor- Yeter, ben son sözümü söyledim. Hadi gidin ve hazırlanın. Yarın yola çıkacaksınız. Hem ne var bu kadar istemeyecek. Ayrıca illa sizi seçecekler diye de bir şey yok. Bu seçimlere sadece soylu ailelerin kızları değil, herkes katılıyor. Belli ki imparatorun beklediği tek şey zenginlik değil. Tamam mı hadi gidin de hazırlanın.
(İrene ve Anastasya odalarına gider ve eşyalarını hazırlamaya başlarlar.)
Anastasya- Sence gitmekle hata mı yapıyoruz?
İrene- Bilmiyorum ama amcama karşı gelemem ben. O bana en zor zamanlarımda sahip çıktı. Beni köle pazarlarında satılmaktan kurtarıp yatacak bir yer ve aile verdi. Senin gibi bir kardeş verdi.
( İki arkadaş geleceğin onlara ne getireceğini bilmeden bir birlerine sımsıkı sarılırlar ve uyurlar. Sabah olunca Atina'dan Konstantinapolis'e gitmek üzere gemiye biner ve bilinmez bir geleceğe doğru yelken açarlar.)
Bölüm Sonu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Güzel bir başlangıç olmuş ne yalan söyleyeyim diğer hikayelerden daha ilgi çekici olmuş :)
YanıtlaSilHımm, teşekkrler yorum için. Daha iyi olması için çalışacağım :)
YanıtlaSil