( Günler sonra sultan Ahmet Han avdan saraya döner ve Kösem sultan biricik aşkına kavuşur.)
Dildar Kalfa- Yavaş ol gebe hatunsun sen yavaş yürü biraz.
Kösem- Olmaz çok bekledi ben.
Dildar kalfa- Delisin sen deli.
Kösem- Evet, öyleyim.
Dildar Kalfa- Hey allahım, ne yapacağım ben bu kızla.
( Aylar önce Kösem'in hayatını değiştiren ve ondan bir sultan yaratan o büyük kapılar yeniden açılır. O kapının ardında sultan Ahmet han kollarını açmış sultanını beklemektedir. Kösem hünkarına koşarak gider ve sımsıkı sarılır. Dakikalarca o şekilde kalırlar.)
Ahmet Han- Mahpeykerim, benim nazlı sultanım.
Kösem- Çok özledi ben seni neden gittin? Av benden daha mı önemliydi?
Ahmet Han- Cihan senden önemli değil sevdiceğim av ne ki.
Kösem- Bir daha bensiz gitme olur mu? Ben sensiz ölüyorum. Sen geliyor ben yeniden doğuyor. Sen yok Kösem yok.
Ahmet Han- Gitmem bir daha sensiz. Tamam mı? Üzülme şimdi. Seni böyle üzgün görmeye dayanamam.
Kösem- Söz mü? Gitmeyecek misin?
(Ahmet Han gülümser)- Söz sultanım söz. Hünkar sözü.
Kösem- Şehzademizde çok özledi seni. Mektup yazdım sana gebe olduğumu söyledim. Aldın mı benim mektup?
Ahmet Han- Aldım Mahpeykerim, beni çok mesut ettin. Gayrı dile benden ne dilersen.
Kösem- Hünkarımın sonsuz aşkını dilerim. Gözleri hep bana aşkla baksın, yüreği bir tek benim için çarpsın, nefesi bir tek bana yakın olsun, kölen Kösem'in canı sana feda olsun isterim. Olmaz mı?
( Ahmet Han Kösem'in bu sözlerinden öyle mutlu olur ki " sen benim kölem değil canımsın, yedi cihanda tek sultanımsın" diyerek alnına minik bir buse kondurur. Ardından Kösem'i ellerinden tutarak aynanın karşısın götürür ve ona sevgisinin bir göstergesi olan güzel bir kolye hediye eder. Bütün geceyi konuşarak, gülerek, hasret gidererek geçirirler. Sadece bu geceyi değil, diğer geceleri de beraber geçirirler. Sultan Ahmet gündüz divan toplantılarında halkın ve devletin sorunlarında, gece ise Kösem ve doğumunu dört gözle bekledikleri minik şehzadesinin yanındadır. Günler, haftalar bu şekilde geçer ve Kösem'in gebeliği hayli ilerler. Bu sırada Ahmet Han'ın ilk cariyesi Mahfiruz hatun da bir şehzade doğurur ve sultan olur. Kösem ilk başta üzülür Mahfiruz'un şehzade doğarmasına, kıskanır onu ama pek de ilgilenmez bu tür meselelerle. Çünkü onun için önemli olan iki şey vardır. Biri karnındaki bebeği, diğeri de hünkarının aşkı. Zira Kösem çok iyi biliyordur bu iki şeyin onun yanında olduğu müddetçe kendisine kimsenin zarar veremeyeceğini. Her şey böyle iyi giderken, minik bebeğinin sağlığı gayet iyi ve doğumu yaklaşmışken, Sultan Ahmet Han bir an olsun yanından ayrılmıyor diye sevinirken öyle bir haber gelir ki Kösem adeta beyninden vurulmuşa döner. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak her şey ve herkes değisecektir.)
Bölüm Sonu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder