1 Kasım 2014 Cumartesi

Sarayda İki Venedikli ( 14. bölüm Kıbrıs'ın Fethi)




( Nurbanu ve Safiye artık belli bir süre birlikte hareket etmeye karar verir ve önleeindeki engelleri kaldırmaya çalışırlar. İlk olarak Safiye Murat'ı Nurbanu da Selim'i Kıbrıs'ın fethinden, diğer bir deyişle doğdukları yer olan Venedik ile yapılacak savaştan vazgeçirmeye çalışırlar.)


Nurbanu- İşittim ki yeni bir sefer olacakmış hünkarım. Doğru mudur?
Selim- Doğrudur . Sır değil ya duyacaksın elbet hazırlıklar biter bitmez sefere çıkılacak.
Nurbanu- Selim bunun henüz doğru bir zaman olduğu kanısında değilim ben. Hem sadrazam hazretleri de böyle düşünüyormuş galiba.
Selim- Diyeceğinizi dediyseniz çekilebilirsiniz sultanım. Zira bu konudaki kararım kesindir. Pek yakında Kıbrıs Osmanlı mülkü olacak.
Nurbanu- Hünkarım bence...
Selim- Çekilebilirsin Nurbanu.

( Nurbau eğilir ve odadan çıkar. ve derhal Mermer Köşk'e sadrazam Mehmet Paşa ile görüşmeye gider. Bu sırada Safiye de sefer konusunda şehzade Murat'ın aklına girmek için çabalamaktadır.)


Safiye- Tüm harem verilen sefer kararı ile çalkalanıyor.
Murat- Duydum. Hünkarımız çok doğru bir karar vermiş. Kıbrıs'ın da Osmanlı mülkü olmasının zamanı çoktan gelmişti.
Safiye- Öyle elbet. orduya, devlete sefer gerek. Lakin bazı paşalar bu sefer kararının erken verilmiş bir karar olduğunu düşünüyorlarmış, Sonuç iyi olamyacakmış diye işittim. Sence de ertelemek daha doğru değil mi?
Murat- Safiye'm, benim parlayan güneşim, Bu tür şeyler her dönemde ve her konuda meydana gelir. Bir tarafın ak dediğine öbür taraf kara der. Hem bir hükümdar her gelen sese kulak vermeye kalkarsa yandı devlet. Padişhlar halkın sesine kulak vermeli lakin otoritesini de yitirmemeli, verdiği sözden dönememeli. Aksi halde cözülmeler başlar. Ayrıca sen o güzel kafanı bu tür meselellerle mesşgul etme doğacak şehzademiz ve Mehmed'imizle alakadar ol.
Safiye- Şehzadem, allah seni ve hünkarımızı başımızdan eksik etmesin. Rabbim her zaman yanınızda olsun. Dilerim bu seferde başarıyla sonuçlar.
Murat- Amin güneşim amin.

( Safiye'nin Murat'a olan aşkı eski vatanına olan sevgisine üstün gelmiş ve bu meseleleri unutup şehzadesinin kollarında huzur bulmuştur. Lakin aynı şeyler Nurbanu için geçerli değildir.)

Has Bahçe


Nurbanu- Hünkarımızla konuştum lakin beni dinlemedi. ne yap et bu seferi durdur Sokullu. Ben henüz böyle bir seferi doğru bulmuyorum. Kim giriryor kim ne yapıyor bilmiyorum ama hünkarımızın aklını karıştıranlar var belli.
Sokullu- Kim olacak Yasef Nassi, hünkarımızı sarhoş edip cariyeler sunarak gönlünü kazanıyor. hünkarın yanından bir saniye olsun ayrılmıyor. Sefere gelince elimden geleni yapıyorum lakin hünkarımız sözlerime kulak asmıyor. Yapılacak olan bu sefer başarılı olsa bile büyük kayıplar vereceğimizi farkedemiyor. Kıbrıs'ın fethini bende isterim lakin doğru zaman değil.
Nurbanu- Ben anlamam Sokullu nasıl yaparsın ne dersin bilmem amma bu sefer olmayacak. Son sözüm bu. Aksi olursa sana olan mutlak güvenim zedelenir bilesin.

( Akşam olur ve Safiye Nurbanu sultanın yanına gider.)


Safiye- Sultanım.
Nurbanu- Gel Safiye. Şehzadem Murat'la konuştun mu?
Safiye- Konuştum lakin oda babası ile aynı fikirde. hem şehzademiz karşı çıksa bile son söz hünkarın. Böylesi meseler ile şehzadenin kafasını karıştırıp hünkarımzla karşı karşıya getirmek de pek doğru gelmiyor bana. vaktiyle sulatn süleymanın kendisine karşı çıkan evlatlarına ne yaptığını siz daha iyi bilirsiniz.

( Nurbanu'nun aklına bir anda şehzade Bayezıt ve evletlerı geldi. İçi acıdı. Çünkü onların hazin sonunu hazırlayanlardan biri de oydu.)

Nurbanu- hakısın. Şehzadeyi bu meselelerden uzak tutmak gerek. Hünkarım Selim her ne kadar yumuşak mizaçlı, vurdum duymaz biri olsa da sonuçta bir osmanoğlu. Sağı solu hiç belli olmaz.

( Aradan aylar geçer. Hünkarın cariyelerinden Nurbanu'ya rahmen gebe kalmayı ve şehzadler sultanlar doğrmayı başaranlar olur. Murat'ın taht yolundaki rakipleri çoğlaır. Safiye sultan doğum yapar şehzade diye ümitlenirken bir kız dünyaya getirir. Adını Ayşe koyarlar.(1570) Ve nihayet sefer hazırlıklerı da son bulur ve sefere çekılır. Çetin bir mücadele sonucu bir çok kayıp verilmesine rahmen 1571 yılında Kıbrıs fethedilir.)

Bölüm Sonu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder